Gözler, İsrail’deki son gelişmelere çevrilmişken, ülkede yaşanan tsunami alarmı uluslararası arenada tartışmalara yol açtı. 2023 yılının sonlarına yaklaşırken, İsrail’in doğusundaki kıyılarda meydana gelen güçlü dalgalar, yerel halkı ve çevre ülkeleri tedirgin etti. Ancak, bu durum yalnızca doğal bir afetle sınırlı kalmadı. Avrupa ülkeleri, olayın ardından İsrail hükümetine yönelik tepkilerini ortaya koyarken, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın bu konudaki sessizliği ise birçok kesim tarafından eleştirilmeye başlandı.
İsrail’in kıyısındaki doğal afet, özellikle Akdeniz ülkelerinde endişe yarattı. Tsunami olasılığıyla ilgili yapılan açıklamalar, halk arasında büyük panik yarattı. Yerel yetkililer, afet anında yapılması gerekenler konusunda broşürler dağıtırken, online platformlarda da bilgilendirme kampanyaları başlatıldı. Dalgaların yükselmesi, birçok turistik alanı ve limanı etkiledi; tatilcilerin vazgeçtiği plajlar ve boşalan oteller, sektörde maddi kayıplara yol açtı. Bu alarmın ardından, Avrupa ülkelerinin liderlerinden farklı tepkiler geldi. Özellikle Akdeniz havzasındaki ülkeler, olayı ciddiyetle ele aldı. Fransa, İtalya ve İspanya, afet sonrası bölgedeki durumun rapor edilmesi için acil toplantılar gerçekleştirdi. Avrupa Birliği, İsrail hükümetine destek vermek adına yardım teklifinde bulundu. Ancak, bu durumun yanı sıra, birbirleriyle yarışır bir şekilde hazırlıklarını yenileyen ülkeler, bir yandan da kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarına hız verdi.
Eski Başkan Trump’ın bu durum karşısındaki sessizliği, pek çok spekülasyona yol açtı. Onun, Ortadoğu’daki barış anlaşmalarını destekleyen bir lider olarak geçmişteki imajı, şu an tartışılan bir konu haline geldi. Sosyal medya platformlarında "#TrumpSilence" etiketiyle başlayan tartışmalar, durumu hem siyasi bir mesele olarak ele alıyor hem de Trump’ın uluslararası ilişkilerdeki rolü üzerine düşünmeye sevk ediyor. Trump, Başkanlık döneminde Netanyahu ile olan yakın ilişkileriyle tanınırken, İsrail’in yaşadığı bu kriz karşısında sessiz kalmasının birçok nedeni olabileceği tartışılıyor. Bir grup analist, bu durumun, Trump’ın 2024 Başkanlık seçimleri için oluşturduğu stratejinin bir parçası olabileceğini düşünüyor. Diğerleri ise, onun bu sessizliğinin, uluslararası politikada aldığı tepkilere bir cevap vermek istememesiyle ilgili olabileceğini dile getiriyor. Her ne kadar Trump, geçmişte Ortadoğu’da aktif bir rol oynamış olsa da, bu yeni kriz karşısındaki tutumu, birçok seçmen ve destekçisi tarafından tartışma konusu haline geldi.
Sonuç Olarak, İsrail’deki tsunami alarmı, sadece bir doğal afetin ötesine geçerek, uluslararası ilişkiler üzerinde de etkiler oluşturdu. Avrupa’nın öfkesi ve tartışmalı bir politik figür olan Trump’ın sessizliği, krizin boyutunun ne denli derin etkiler yaratabileceğini gösteriyor. Gelecek günlerde, bu unsurların nasıl evrileceği merakla bekleniyor.