Türkiye’nin siyasi ve medya tarihine damga vurmuş isimlerden biri olan Altan Öymen’in vefatı, pek çok kişi tarafından büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Öymen’in vefatının ardından yayımladığı taziye mesajında, “Altan Öymen’in, ülkemiz için yaptığı hizmetler asla unutulmayacak” sözleriyle, kaybın derinliğini vurguladı. Öymen, hem gazetecilik kariyeri hem de siyasi yaşamındaki önemli görevleriyle Türk toplumunda iz bırakan bir figürdü.
1932 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Altan Öymen, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdikten sonra gazetecilik kariyerine Türk basınında önemli bir yere sahip olan Milliyet'te başladı. 1953 yılında gazeteciliğe adım atan Öymen, zamanla gazeteciliğin ötesine geçerek siyasete atıldı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanlığı gibi kritik görevlerde bulundu. Türkiye’nin siyasi tarihinde iz bırakan birçok olaya tanıklık eden Öymen, özellikle 1980'lerdeki siyasi gerginlik döneminde cesurca duruş sergileyerek, kamuoyunu bilgilendiren haberler sundu. Öymen, ayrıca Bosna Savaşı, 12 Eylül Darbesi gibi önemli olaylarda da yüksek sesle görüşlerini ifade eden bir gazeteci olarak öne çıktı.
Altan Öymen, Türkiye’nin sadece siyasi tarihinde değil, medya camiasında da önemli bir miras bıraktı. Gazetecilik kariyerinin yanı sıra, dönemin siyasi olaylarını etkili bir dille aktarmasıyla da hatırlanıyor. Kendi köşe yazılarında ve televizyon programlarında, toplumun ihtiyaçlarını gözeterek yaptığı eleştiriler, dönemin siyasi iklimine ışık tutmuştur. Öymen, zaman zaman yurt dışında da Türk basınını temsil etti ve uluslararası arenada Türkiye’nin durumu hakkında bilgi vermek amacıyla yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın taziye mesajı, yalnızca kişisel bir kayıp değil, siyasi ve medyadaki bir dönemin kapanışı açısından da büyük bir önem taşıyor. Öymen’in yaşamı boyunca sergilediği bağımsız duruş, genç nesillere ilham vermeye devam edecek.
Erdoğan ayrıca, Altan Öymen’in değerli bilgili bir nesil yetiştirmede de önemli bir rol oynadığını belirterek, “Onun gibi aydın bir karakterin, Türkiye’nin modernleşmesi adına yaptığı katkılar hiçbir zaman unutulmayacaktır” ifadelerini kullandı. Öymen, toplumun her kesimi tarafından saygı duyulan bir isim olarak, sadece basın camiasında değil, genel anlamda Türkiye’nin aydınlanma sürecinde de önemli bir yer edinmiştir.
Farklı görüşleri bir arada tutma yeteneği ve böylesi karmaşık dönemlerde karşılıklı diyalog kurma çabası, Altan Öymen’in hayatındaki temel taşlardan biriydi. Onun fikirleri, sadece bir dönem için değil, Türk toplumunun siyasi kültürünün gelişiminde de kalıcı izler bırakmıştır. 2020 yılında, Cumhur İttifakı’nın kurucuları arasında yer alan bazı isimler, Öymen’in düşüncelerinden ve tarihten gelen birikiminden yararlanma gerekliliğini vurgulamışlardır. Bu da aslında onun İki yüzyılı aşkın süredir Türkiye’deki siyasi ve toplumsal gelişmeleri analiz etme noktasında elde ettiği duyarlılığı ve bilgisinin değerini gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Altan Öymen’e yönelik taziye mesajı, sadece bir kaybı değil, aynı zamanda toplumun her kesiminde yankı uyandıran bir üzüntüyü da ifade etmektedir. Öymen, vefatının ardından geriye bıraktığı miras ve düşüncelerle görüş ayrılıklarına rağmen birçok insanın kalbinde önemli bir yer edinmiştir. Dostları, meslektaşları ve takipçileri, Altan Öymen’in anısını yaşatmak için çalışmalara devam edilecek, unutulmayacak bir isim olarak kalacaktır.