Uluslararası siyasi arenada önemli bir gelişme olarak değerlendirilen BRICS Zirvesi'nde, Türkiye’yi temsilen katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yapay zekanın potansiyel olarak kötüye kullanımı konusunda kritik uyarılarda bulundu. BRICS ülkeleri arasında yapılacak işbirlikleri ve stratejik ortaklıkların yanı sıra, teknolojinin etik kullanımı ve geleceği hakkında da düşüncelerini paylaştı. Fidan, zirve sırasında yapay zekanın, insanlık üzerinde bir tahakküm aracına dönüşmesini engellemek için uygulanması gereken tedbirlerin aciliyetine değindi. Bu bağlamda, üç ana noktayı vurguladı; düzenleyici önlemler, uluslararası işbirliği ve eğitim.
Bakan Fidan, yapay zekanın hızla gelişen yapısının beraberinde getirdiği etik tartışmalara dikkat çekti. Yapay zekanın kontrolsüz bir şekilde yayılması durumunda bireylerin özgürlüklerini tehdit edebileceği konusunda bir uyarıda bulunan Fidan, “Yapay zeka, insanın iradesine karşı bir tehdit unsuru haline gelebilir. Bu nedenle, bu teknolojinin geliştirilmesi ve uygulanması sürecinde gerekli düzenleyici çerçevenin oluşturulması hususunda acilen adımlar atmalıyız.” ifadelerini kullandı. Bu çerçevede, çıkar çatışmalarının önlenmesi ve üretim aşamasında şeffaflığın sağlanması gerektiğini söyledi.
Fidan ayrıca, yapay zekanın insan haklarına, toplumsal değerlere ve etik standartlara uygun bir biçimde geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı. “Gelişmiş ülkeler olarak, bu teknolojinin sorumluluğunu almak zorundayız. Sadece ekonomik kazançlar peşinde koşarsak, ileride geri dönüşü olmayan hatalar yapabiliriz.” diyerek kriz senaryolarıyla ilgili de bilgi verdi. Yapay zekanın insan hayatının her alanına entegre olduğu günümüzde, sadece teknoloji sektörüne özel değil, tüm sektörlerde uyulması gereken evrensel standartlar belirlenmesi gerektiğini ortaya koydu.
Bakan Fidan’ın BRICS Zirvesi’nde ele aldığı bir diğer kritik konu, uluslararası işbirliği ve eğitim oldu. Yapay zeka konusunda pek çok ülkeden farklı yaklaşımlar ve uygulama biçimleri bulunuyor. Bu nedenle, ülkeler arasında etkili bir bilgi paylaşımının ve ortak projelerin geliştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. "Herkes tek başına hareket ederse, sonuçlar ıstırap verici olabilir. Birlikte hareket etmek, sadece tehlikeleri değil, fırsatları da artıracaktır." diyerek uluslararası dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
Eğitim meselesi de diğer bir önemli unsur olarak gündeme geldi. Fidan, yapay zeka becerilerine sahip bireylerin yetiştirilmesinin yanı sıra, toplumun genelinde bu alandaki bilinç ve eğitim düzeyinin artırılmasının gerektiğini dile getirdi. “Geleceğin iş gücü, yapay zeka ile entegre bir hale gelecek. Ancak bu noktada, bireylerimizi bu değişime hazırlamak, sadece devletlerin değil, eğitim kurumlarının da sorumluluğundadır.” şeklinde konuşarak, yenilikçi eğitim programlarının oluşturulması gerektiğini savundu.
Son olarak, Bakan Fidan, yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik yapılan yatırımların yanı sıra, bu alanın sorumlu bir şekilde yönetilmesi gerektiğini belirtti. “Yapay zeka, doğru kullanıldığı takdirde büyük fırsatlar sunarken, yanlış ellerde bir tehdit unsuru haline dönüşebilir. BRICS ülkeleri olarak, ortak bir gelecek inşa etmek için bu aşamada göstermemiz gereken kararlılık, sadece kendi geleceğimiz için değil, tüm insanlık için önemlidir.” diyerek sözlerini tamamladı.
Bu önemli açıklamalar, BRICS Zirvesi’nde yapay zeka konusundaki tartışmaların ve politikaların belirlenmesi açısından belirleyici bir niteliğe sahip. Geleceğe yönelik yapay zeka politikalarının şekillenmesi, yalnızca liderlerin değil, tüm toplumların işbirliğiyle sağlanmalı; bu teknolojinin insanlık yararına kullanılması için gerekli adımların atılması gerekmektedir.